Borneo Adası’ndaki Akustik Uzmanı Kurbağalar

Borneo Adası’ndaki Akustik Uzmanı Kurbağalar

Ağaç kovuğu kurbağaları uzak mesafelerden duyurdukları sesleri ile dişilerine çiftleşme daveti yaparlar. Boyu 2 santimi geçmeyen ağaç kovuğu kurbağası sesini 50 metre uzaklığa duyulabilmektedir.(1) 

Bu minik canlının nasıl olup da böyle güçlü bir ses çıkarabildiğini merak eden bilim adamları kurbağaları 6 ay boyunca araştırmışlar. Araştırmalar bilimsel ismi Metaphrynella sundana olan bu kurbağaların fizik kanunlarından etkin şekilde yararlandığı ortaya çıkmıştır.

İsviçre’deki Lund Üniversitesi’nde bir hayvan ekolojisti olan Lardner, bu araştırmayı Malezya’nın Sabah kentindeki Sabah Parkları Araştırma ve Eğitim Bölümü’nden Maklarin bin Lakim ile birlikte gerçekleştirmiştir. İki bilim adamının kurbağaları araştırmada kullandıkları yer ise Borneo’daki Kinabalo Ulusal Parkıdır. Araştırma Nature dergisinde yayımlanmıştır.(2)

Çiftleşme dönemi geldiğinde erkek kurbağalar kendilerine uygun birer ağaç kovuğu aramaya koyulur. Boyu 1-5m arasında bir kovuk edinen kurbağa,(3) hemen içinde bulunduğu ortamın ses iletme özelliğini test etmeye başlar.


Rezonans bir maddenin saniyede yapmış olduğu titreşim miktarıdır. Dışardan bir etken aracılığı ile bu maddenin titreşimleri eğer belirli düzeylerde tutulur ise bunun büyük sonuçları olabilmektedir. Örneğin kesintili çok şiddetli olmayan bir rüzgar altında bir köprü rezonansa girip salınmaya başladığında yıkılabilmektedir. ABD’deki Tacoma Köprüsü tasarımsal özelliği nedeniyle 64 km/saat hızda esen rüzgârda salınıma girerek yıkılmıştır.

Ağaç kovuğundaki kurbağa çıkardığı sesleri ortamda yankılandıktan sonra dinler. Farklı farklı sesler çıkararak yaptığı ince ayarlardan sonra, belli bir ses frekansı belirler. Bu frekanstaki ses dalgaları ağacın titreşim frekansına eşit olduğunda rezonans ortaya çıkar. Rezonans sayesinde kurbağanın sesi kat kat daha yüksek oluyor.

Kurbağanın bu davranışı bilim adamları için bir ilki oluşturmaktadır. Araştırmacılardan Björn Lardner, “Bildiğimiz kadarıyla bu araştırma, bir hayvanın rezonans elde etmek için sesindeki perdeleri ayarlayabildiğinin ilk kanıtını oluşturuyor. Bu davranış oldukça kompleks” yorumunu yapmaktadır.(4) 

Bir kurbağanın farklı kovuklar içinde performansını karşılaştıran araştırmacılar şaşırtıcı bir durumla karşılaşmıştır. Sağladığı rezonansı en verimli şekilde kullanmak isteyen kurbağa normalin çok üstünde bir enerji ortaya koymaktadır.

Araştırmacılar çınlayan bir ses yakalayan kurbağanın kendi orjinal sesinde 10 ila 15 desibellik bir artış yaptığını hesaplamıştır. Sesin yayılmasıyla ilgili fizik kanunlarına göre, bir sesin kaynağına olan uzaklık iki misline çıkarıldığı zaman 6 desibellik bir düşüş görülür. Bu yüzden Lardner, rezonans sayesinde elde edilen sesin önemli miktarda olduğunu belirtir. 

Bilim adamları kurbağanın farklı kovuklarda sesini nasıl değiştirdiğini anlamak için kovukları taklit eden plastik borular kullanmışlardır. Su doldurdukları borulara, onları istedikleri zaman boşaltabilecek bir drenaj sistemi ilave ederek, boruların içine yerleştirdikleri bir kurbağanın sesini kaydedip değişiklikleri izlemişlerdir. Suyu 28 dakika boyunca kontrollü olarak boşalttıklarında, borudaki kurbağanın hacimle birlikte değişen rezonans frekansını yakalayabilmek için kendi sesinde 250 hertze varan ayarlamalar yaptığı ortaya çıkmıştır.

Her ağaç kovuğunun ses titreşimlerini yansıtması kovuktaki suyun miktarı, kovuğun şekli ve boyutu nedeniyle farklıdır. Ağaç kovuğu kurbağası farklı titreşimlerde sesler çıkartarak kovuktan en iyi yayılan sesi bulmak için denemeler yapar. Bu denemeler hem güçlü ve hassas bir ses üretme yeteneğini hem de çok hassas bir işitme kabiliyetini gerektirir. Tabi birde kurbağada bunlardan nasıl istifade edeceğini gösteren akustik bilgisinin olması da şarttır. Allah kurbağayı tüm bu şartları sağlayan kusursuz bir yaratılış ile var etmiştir.

Kendileri birer bilim adamı olan araştırmacılar bu kurbağanın fizik kurallarını etkin bir şekilde kullandığını belirtmekteler. Kurbağanın doğru frekansı tutturabilmesi için dalga boyundaki en ufak değişiklikleri algılayacak bir işitme sistemi olması gerekir. Böyle hassas bir işitme sistemi, geniş bir frekans yelpazesinde ses çıkarabilen ayrı bir sistemle birleşir. Tüm bunlar özel bir sinir sistemi sayesinde mümkün olmaktadır.


Kurbağa ağaç kabuğunu adeta bir amplifikatör yani ses yükseltici olarak kullanmaktadır. Ampflikatörün bir giriş sinyalini istenen büyüklükte başka bir sinyale dönüştürmesi gibi kurbağada kendi sesini kovuk yardımı ile güçlendirerek çok uzaklara ulaşmasını sağlamaktadır. Resimde bir amplifikatör devresi yer alıyor.

Peki ama bu minik canlı sesini uzaklara duyurmak için, böyle bir davranışı kendi akıl etmiş olabilir mi? Sonra buna uygun sinir sistemini, organları kendi bedeninde yaratmış olabilir mi? Elbette hayır. 

Kurbağadaki bu akıllı davranış kendisine Yüce Allah ilham etmiştir. Allah yeryüzündeki tüm canlıların Yaratıcısıdır. Bir Kuran ayetinde şöyle buyrulmaktadır: 

O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, ‘şekil ve suret’ verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir” (Haşr Suresi, 24)

Referanslar:

(1) Clarke, Frogs tune call to hole, 5 Kasım 2002: 

http://www.nature.com/nsu/021202/021202-5.html

(2) Lardner, B. & bin Lakim, M. “Tree-hole frogs exploit resonance effects” Nature, 420, 475, (2002).

(3) Haas, A.; Hertwig, ST; Daş, İ. (2015). “Metaphrynella sundana (Ağaç Deliği Kurbağası)”. Borneo’nun Kurbağaları. Erişim tarihi: 15 Nisan 2015.

http://frogsofborneo.org/index.php/microhylidae/251-microhylidae/metaphrynella/sundana 

(4) Sean Markey, Frogs Use Hollow Trees as Megaphones, 4 Aralık 2002 : 

http://news.nationalgeographic.com/news/2002/12/1204_021204_TreeFrogs.html

Rating overview

  • 4,5
Total score
Good 4